24 Mart 2007 Cumartesi

babanın bakiresi olmak


öncelikle şu haberi okuyoruz,ve de ne görüyoruz!

beklenmedik bir şey görmediğimiz kesin.


yalnız ilk anda bana çok pornografik geldi, ensest ilişki havası var bu yemin törenlerinde. Kız bekaretini babası için saklıyor, babasına saklıyor da denilebilir. Tabi ki babanın kızla yattığı falan yok, ama nasıl anlatsam, olay tamamen -bize göre- sapkın bir ritüelle çevrili."İffet layfstayl"ı seçen amerikalı baba-kızlar,ki kızların kendisinin seçtiğini de pek iddia edemeyiz ebeveynlik kurumunun doğası gereği, spiritüel bir orgazmı gerçeğine tercih edebilirler eve bu gayet olağan.("doruk noktası")
Fakat balo pek bir acaip. Beyaz elbise giydirilen kızlar, yüzük takmalar, yeminler...Bayağı düğün gibi bir tören. Hele babanın kızın gözlerine bakıp yemin etmesi,elini tutup yüzük takması pek bir romantik.Sonra burda takılan ziynet eşyaları kocaya devrediliyor, koca da hayırlısıyla iffete meşru şekilde kancayı takıyor,bekareti alıveriyor. Kız,babasına karşı da kadınlık görevini yerine getiriyor,yatakta orospu kısmı dışında, a pörfekt leydi. Sonra kocaya devrediliyor,çünkü dinen ensest ilişki çok fena ayıp.

MTV'deki "sweet sixteen" balolarına ve prom gecelerine alternatif olarak iffet layfstayl de alo düzenlemeye başlamış, "çılgın tüketim kültürü"nden kendini sıyırmak isteyen iyi hıristiyan amerikalılar, kızlarının tüketim boşluğunu doldurmak istemişler. ama istatistiklere göre, babanın kapsama alanından çıkar çıkmaz kızlar salıveriyorlarmış kendilerini,heralde yüzüğü ve bileziği bozdurup kaçıveriyorlar babakocanın elinden.

20 Mart 2007 Salı

12 Mart 2007 Pazartesi

zor durumdaki halk için ikinci bir şans / a second chance for a nation in desperation

" Bugüne kadar Rwanda'da üstün kaliteli kahve yoktu. Fakat yabancı kaynaklar sayesinde çiftçiler kahve yıkama istasyonları kuracak gerekli ekipmanı elde ettiler ve paha biçilmez arabica Bourbon ağacını işlemeyi öğrendiler. Bu özel kahve Rwanda'nın ihraç ettiği toplam kahve miktarının %7'sini oluşturmaktadır. Starbucks'ın ve uluslararası yardım örgütlerinin devamlı desteği ve kahveye bakış açılarının değişmesiyle,çiftçiler gelirlerini arttırıp daha aydınlık bir gelecek görebilmektedirler." (starbucks tanıtımı)

aman yarabbi.
fena oluyorum.
kim yer lan bunu?


"Until recently,there was no high quality coffee in Rwanda. However,with the help of the foreigner resources, farmers were provided with coffee washing equipment and learned to cultivate priceless arabica Bourbon trees. This special coffee forms the 7% of the total exported coffee of Rwanda. With the support of Starbucks and international aid organizatiobs and with Rwanda's changing view towards coffee,farmers can see a bright future by increasing their income." (starbucks pamphlet)

who buys this crap?

sad skinhead


..going places...
smashing faces.
what else could we do?








*author strictly declaims: the skinheads are originally the members of an highly appreciated,anti-fascist subculture,yeah i know. lyrics are funny and it goes well with the melody.

4 Mart 2007 Pazar

günün ikilisi / couple of the day



KAKÜL vs. PÜSKÜL

Püskül,doğası gereği,bir tuhafiyeci malıdır. Kakül ise işlev ve görüntü açısından püskülün insan vücudundaki kardeşidir.
Bugün halı püskülüne odaklandım ve düşündüm,püskül ne işe yarar diye.
İnsanoğlunun uğruna kan,ev kadınlarının uğruna ter döktüğü dışarıyı içeriye sokmama içerdekileri dışarı taşırmama işlevini üstlenen bu mükemmel ve ilkel buluş, eğer öncelikle eşyaların da kaküle ihtiyacı olduğu fikrinden doğduysa,insanoğlunu gerçekten hafife alıyorum demektir.
İnsanların yankısını eşyalarda bulduğum için midir ki karga gibi topluyorum, baykul gibi gözetliyorum,gözetiyorum onları?
Bu sırada kafama herhangi bir şey düşerse,bunu işaret olarak sayacağım.

Not: Çalı süpürgesi de kocaman bir püskülden,dolayısıyla kakülden ibarettir. Hatta etrafımızın püskülelr ve kaküllerle çevrili olduğunu söylersek,inanın.