24 Nisan 2007 Salı

kalecinin arkası merkez bankası.


Hayatımda ilk defa yağmursuz bir 23 nisan geçirdim.
İlk defa 23 Nisan törenlerini izlemedim ,TRT'yi açmadım sabahın köründe.
İlk defa bir çocuğa baktığımda bu kadar ters duygular hissettim.
Cumhuriyet geleneğidir, her yıl bir çocuğumuza iktidarın başlıca fetiş nesnesi olan koltuk devredilir. Bu zamana kadar koltuk dışındaki tüm iktidar araçlarını teslim etsek ne curcuna çıkar, hep onu düşünürdüm, kendimce keyiflenirdim, çocuklardan daha akıllı politikacı bulamayız. Bu yıl fırçabıyığımızın yerine oturan evladımız feleğimi şaşırttı bana. Gazetedeki resmini ilk gördüğümde çocuk olduğunu ancak, masaya anca yetişen kollarından anlayabildim. Bana kalırsa tüm berbat özellikleriyle bir yetişkin o.
Masumiyetin yitirilişi draması paralayacak değiliz. Keşke bu çocuğumuzun böylesi ustalıklı kıvırtık cevaplar vermesinin tek sebebi davranışçı psikolojiyle açıklanabilseydi," anası babası bilmiş yetiştirmiş" veya "kundaktayken meclis tv izlemiş" diyebilseydik. Çocukları biz böyle yaptık gibi beylik bir laf da yetmiyor.
En açık ve en yoğrulabilir dimağları,basmakalıp politikacı cevaplar vermeye çalışıyorsa; bizden,ebeveynden, prim yapanın çekiciliğinden farklı olarak; tüm görsel rezilliği ve uyarıcı kirliliği ile şimdiki zamanı ve ne oluyor ulanı düşünmek farz oldu demektir.

16 Nisan 2007 Pazartesi

günün ikilisi / couple of the day



bulut aras vs. taras bulba

Sadece isimlerinin fonetiği değil, tipleri de benziyor. Hatta tacizci bakışları var ikisinin de, küçüklüğümden beri ürperiyorum. Surat surat değil kocaman bir dil gibi. Taras Bulba'nın namı Bulut Aras'ın mahallenin yılankavi abisi şeklini havada karada geçer, o ayrı.

2 Nisan 2007 Pazartesi

1 nisan'ı sevmek

sen sen ol fırçadil,
sırtındaki basamaklardan düşme
kuyruğuna takılıp
tırmanamayacağın satırları
bil ki boncuk terlerini gözyaşlarıyla
karıştırırsın
kaşlarını saçlarına dolarsan
umulmadık çatala saplanırsın
tıpayı çek
tıpatıp tıp tıp
sen sen ol
düşersen takılıp
kuyruğunu tut
sapını çatıp
yaşını damıt.