11 Kasım 2008 Salı

anatomi


İnsanın bir birey hali, bir de insanlık hali var sanki.


İnsan bireyken, devamlı kendinin farkında olmak zorundaymışcasına, kendinden sıyrılıp, kabuğuna tepeden bakıyormuşcasına tutumludur. Düşünceleri tutumludur, bedenini israf edemez, alanı dardır. Sıçrasa sıçrasa seksekteki bir adım sonrasına sıçrayabilir.

İnsanlık hali ise tamamen rastgeledir ve ne yazık ki kendini tesadüfi gösterir. Rezil olmak, bireylikten sıvışma payıdır ve kazara varolabilir.


Kendini; kabuğunun dışında, tepede uçuşarak izlemeye kaptıranlar, bunu insanlık halinin keyfine yeğlerler ve zaten bir süre sonra insanlık halini unuturlar. Mağlub ve mağrur birer vatandaş, tutumlu ve dikbaşlı birer birey olurlar. Otobüste bir et yığını, kaldırımda tek bir makas, evde uyurgezerler olurlar ve toplumsal hayatı kareli defterler ile yaşarlar. Böylece birey olmak kolaylaşır, insanlık hali geri dönülemeyecek bir kapı olur ve kimse gerçekten yalnız kalamaz.

Hiç yorum yok: